Sebahat teyze 40 yaşlarında sarışın, hafif balıketli, ama enfes bir
kadındır. Oldum olası hasta olduğum bir kadındır. Yeğenimin düğününe
sebahat teyze’de gelmişti. Gece ilerledikçe de içkiler içilmiş herkes
sarhoş olmuştu. Pistte dans müziği çalıyordu. Sebahat teyze bana dans
etmeyi teklif etti. Kabul ettim. Pistte dans ederken sebahat teyze’nin .
bana sımsıkı sarıldığını hissetttim. Vücudunu bana iyice
yapıştırmış, bacaklarını bacaklarımın arasına sokmuş ve önünü önüme
bastırmaya başlamıştı. Bende ona sıkıca sarıldım.
Sanki dansetmiyor, sevişiyorduk. Sikim sertleşmiş, sebahat’in önüne
dayanır olmuştu. Bunu sebahat’te farketmiş olacak ki bana
gülümseyerek “çok mu tahrik oldun” dedi. Kıpkırmızı olmuştum. Cevap bile
veremedim. İçtiği içkinin verdiği rahatlıkla sebahat benimle çok rahat
konuşuyordu. Gülerek “utanma, senin şu anda erkekliğe yeni yeni adım
attığını ve azgınlığının doruğunda olduğunu biliyorum. Merak etme
bende senden farklı değilim, kocasızlık çok zor bir şey. Benimde bir
takım ihtiyaçlarım var. Yani anlayacağın bende erkeksizlikten ölüyorum.
Eğer istersen birbirimizin dertlerine çare olabiliriz” dedi.
Utana . sıkıla bunun nasıl olacağını sordum. O da belli zamanlarda
onun evinde buluşacağımızı ve deliler gibi sikişip birbirimizi
doyuracağımızı söyledi. Bundan memnun olacağımı söyledim. Bunun üzerine
bir kadının en çok neresine tahrik olduğumu sordu. Hiç düşünmeden
“ayaklarına” dedim. Bana ayaklarının çok güzel olduğunu ve beni ayağa
doyuracağını söyledi.
Ardından masaya döndü ve oturduk. Sebahat’le masada karşılıklı
oturuyorduk. Bir ara sebahat çakmağını masanın altına düşürdü ve benden
almamı istedi. Masanın altına eğildiğimde sebahat’in ayakkabılarından
birini çıkarmış ve ayağını suratıma uzatmış buldum. İnce çoraplı
olmasına rağmen ayağını yakaladım ve parmaklarını ağzıma alarak bir
iki saniye emdim. Tadı başımı döndürmüştü. Bu işi uzun süre . devam
ettirmeyi isterdim ama imkansızdı.
Yerimde doğruldum ve sebahat’in bana gülümseyerek baktığını gördüm.
Yavaşça teşekkür ettim. O da yavaşça “arkası daha sonra” dedi. Bir ara
fırsatını bulup ona “birlikte olacağımız güne kadar nasıl
sabredeceğim bilmiyorum” dedim. Sonra o kalktı ve tuvalete gitti.
Geldiğinde bana “seninle iki hafta sonra buluşacağız, o zamana kadar
sakın kendini tatmin etme, sadece kilotumu koklayarak kendini azdır”
dedi ve masanın altından götünden yeni çıkardığı küçücük kilotunu
uzattı.
Hemen masanın altında sebahat’in kilotunu derin derin kokladım. O nefis
amcığının ve zevk dolu götünün kokusu kilota sinmişti. Kilotu katlayıp
cebime koydum. O güzel gece böylelikle bitti. Ben sebahat’in
tembihlediği gibi her gece yatağıma yatıp uzun süre onun kilotunu
koklayarak hayal kuruyor, fakat otuzbir çekmiyordum. Böylelikle iki
hafta geçti. Artık dayanamayacak ve zevkten patlayacak hale gelmiştim.
Bir gün telefon çaldı. Arayan sebahat’ti. Hazır olup olmadığımı sordu.
Ben dünden hazırdım. Ertesi gün için beni çağırdı. Çocukları bir
haftalığına ankara’ya gitmişlerdi ve evde yalnızdı. Ev ikimize
kalacaktı. Ertesi günü hazırlandım ve anneme arkadaşımla buluşacağımı
söyleyip evden çıktım. Sebahat’in verdiği adresi bulmam zor olmadı.
Sebahat kapıyı iççamaşırlarıyla açtı. Kapıda ateşli bir şekilde öpüşüp
içeri geçtik. Sebahat bana “hoşgeldin sevgilim” dedi. Sevişmeden önce
bana ikramları olacağını söyledi ve mutfağa gitti.
Mutfaktan bana kuvvet macunu getirdi ve kendi elleriyle yedirdi.
Anlaşılan sıkı bir sikiş istiyordu. Sikim taş gibi olmuştu.
Sebahat’in üzerinde küçücük bir sütyen ve daracıkbir kilot ve siyah ince
bir çorap vardı. Kilot sebahat’in götünün çok küçük bir kısmını
örtebiliyorduamının ise kılları dışarıdaydı ve sadace yarığı örtülüydü.
Göğüsleri ise küçücük sütyenden adeta taşmıştı. Gelip yanıma oturdu.
“Ye beni damızlık boğam” diyerek dudaklarıma yapıştı. ”Artık sabrım
kalmadı, içime yarak almayalı çok uzun zaman oldu, amım pas tuttu,
parçala amımı, ye bitir beni” diyerek yarrağımı avuçlamaya başladı.
Birbirimize aç kurtlar gibi saldırmıştık. Delice öpüşüp yalaşıyorduk.
Sonra sebahat kalktı ve beni soymaya başladı. Pantolonumu, gömleğimi
çıkarttı. Kilotla kalmıştım. Sebahat’le yatak odasına geçtik ve yatağa
uzanarak dudak dudağa öpüşmeye başladık. Bir yandan da birbirimizinkini
avuçluyorduk. Benim sikim taş gibi olmuş, neredeyse kilotu delecek hale
gelmişti. Sebahat’in amı ise zevkten kabarmıştı. Kilotunun üzerinden
sebahat’i okşuyor, amını tanımaya çalışıyordum. Dudaklarımızı
birbirinden ayıramıyor, tükürüklerimizi tatmak için birbirimizin ağzına
dilimizi sokuyorduk.
Ayaklarında ince siyah...
Bir sebahat benim ağzıma tükürüyor, bir ben onun ağzına tükürüyordum.
Ben bir ara evde prezervatif olup olmadığını sordum. O da “doğum kontrol
hapı aldım, içime istediğin gibi boşalabilirsin” dedi. Sonra ayaklarını
bana uzatarak “o akşam lokantada yarım kalan işini tamamla, ye bitir
ayaklarımı erkeğim” dedi. Ayaklarında ince siyah bir kilotlu çorap
vardı. Ayak tırnakları uzundu ve tırnaklarına kırmızı oje sürmüştü.
Ayakları pürüzsüzdü.
Ayaklarından birini elime aldım ve önce bir müddet suratıma yapıştırıp
kokladım. Mis gibi kokuyordu. Sonra çorap üzerinden ayak parmaklarını
öpmeye ve tabanlarına dil sürmeye başladım. Çorap üzerinden ayaklarının
tadını tam alamıyordum. O yüzden sebahat’i kaldırarak çorabını .
çıkardım. Sonra tekrar yatırarak ayak ucuna geçtim ve ayaklarından
birini kaparak başparmağını emmeye başladım. Sonra yavaş yavaş diğer
parmaklarını ağzıma aldım ve emdim. Parmak aralarını yaladım. Sıra
ayaklarının altlarına ve topuklarına gelmişti. Ayak altlarını bir
yalıyor, bir suratıma sürüyordum. Topuklarına geldiğimde boşalacak hale
gelmiştim.
O yumuşacık ve pespembe topuklar üzerinde dil gezdirmek ise bambaşka bir
zevkti. Biraz daha devam edersem boşalacağımı farkettim ve ayak
yalamayı kestim. Sebahat artık dayanamayacağını söyleyerek kilotumu
yırtarcasına çıkardı ve sikimi dudakları arasına alarak yercesine
yalamaya başladı. Bir yandan yalıyor, bir yandan da “ohh çok
güzelmiş, sik yalamayı çok özlemişim” diyerek inliyordu. Sebahat sikimi
yalarken ben . de onun sütyenini çıkarmış, o nefis memeleri fora
etmiştim. Memelerini avuçluyor, meme uçlarını sıkıyordum. Memeleri
yumuşacık ve iriydi. Onları öpmek güzel olacaktı. Sebahat ise
kendinden geçmiş gibi sikimi iştahla yalamaya devam ediyordu. Bir müddet
sonra daha fazla dayanamayacağımı anladım.
Sebahat’i yatırıp ağzına ve suratına fışkıra fışkıra boşaldım. O ise
zevkle . ağzındakileri yuttu ve sikimdekileri yaladı. Döllerim
sebahat’in yanaklarından ve çenesinden akıyordu. Sebahat’in
istediğini yapmış ve onu sperme boğmuştum. Yatakta birbirimize sımsıkı
sarıldık ve dudaklarımız birleşti. Deliler gibi sevişmeye başladık. Ben
ellerimi arkadan sebahat’in götüne batırmış, sebahat’i önüme
bastırmaya başlamıştım. Sebahat ne istediğimi anlamıştı. ”Dur bakalım,
önce amıma iyi bir dil . masajı yap, amımın suyunu iç, beni ondan
sonra sikersin”dedi ve beni bacakarasına itti. Kilotunu bir çırpıda
çıkarıp attım. İşte iki hafta boyunca hayaliyleyanıp tutuştuğum
zevkten sulanmış yarık dudaklarımın bir kaç santim uzağında duruyordu.
Dilimi olabildiğince derine...
Hemenyarığa ağzımı yapıştırdım ve vantuz gibi emmeye, içine dilimi
sokmaya başladım. Sebahat ben amını yaladıkça kafamı bacakarasına daha
fazla bastırıyor, çığlık çığlığa inliyordu. Amının balını ağzıma
akıtıyordu. Dilimi olabildiğince derine sokmaya çalışıyor, amının tadını
almaya uğraşıyordum. Ağzımı amına yapıştırıp emiyor, amının suyunu
içiyordum. Böyle uzunca bir süre devam ettik. Sebahat artık
dayanamayacağını, sikimi içine gömmemi istediğini söyledi. İstediğini
ikiletmedim. Sebahat yatağa uzandı ve bacaklarını ayırdı. . Elleriyle
amının yanaklarını ayırdı ve “hadi seniiçimde istiyorum, bağırta
bağırta sik beni” dedi.
Sikimi sebahat’in amına dayadım ve önce sikiminbaşını soktum. Sebahat
hadi kökle deyince bütün gücümle abandım ve sebahat’in amına dibine
oturttum. Sebahat ohhhh diye inledi. Sonra deliler gibi gidip gelmeye
başladık. Sebahat’in içi sıcacık ve çok kaygandı. Bir müddet gitgel
yaptıktan sonra pozisyon değiştirdik. Sebahat bacaklarını omuzuma
kaldırdı ve ayaklarından birini ağzıma soktu. Bu şekilde gitgellere
devam ediyorduk. Sebahat altımda eriyordu. Bense zevkten çıldırmış bir
şekilde bir yandan sebahat’in ayağını emiyor, bir yandan da amını
dipliyordum.
Çok sürmedi. Sebahat çığlık çığlığa orgazm oldu. Arkasından da ben
boşaldım. Birbirimize sımsıkı sarılıp yatağa yığıldık. Sikim hala
sebahat’in içindeydi. Sebahat sikimin içinden çıkmasını istemiyordu.
Dudaklarımız birleşti. İkimizde terden sırılsıklam olmuştuk. Sebahat’in
saçları birbirine karışmıştı. Dudak dudağa emişmeye başladık. Sikim
hala sebahat’in fırınındaydı.
Sebahatle bir müddet emiştikten sonra sikimi amcığından çıkardım ve
amından akan suları emmek için bacakarasında yerimi aldım. Amının
dudaklarından akan suları emdim emdim. Sebahat henüz doymamıştı. ”Hadi
erkeğim 69 olalımda birbirimizi iyice emelim, bu arada götümün
deliğine baktığın yok yeni traşladım orayı ve senin için yıkadım,
götdeliğime dilini sokmanı ve götümü yiyip bitirmeni istiyorum”dedi.
69 Olmuştuk. Ben sebahatin götüne gömülmüş göt deliğine dilimi sokmuştum
bile. O ise sikimi yutmuştu. Birbirimizi emiyorduk. Sebahat’in göt
deliği kasılıyor, yarak istiyordu. Ona istediğini verecektim. Onu
üzerimden kaldırdım ve sikimin kafasını göt deliğine dayadım. Bir iki
zorlamada girdi içine. Sımsıkı ve sıcacıktı. Arkasında gidip geldikçe
azgın sebahat “diple boğam, yar götümü, parçala deliğimi vur bana”
diye inliyordu. Fazla dayanamadım ve götüne fışkırmaya başladım. İçimi
boşaltmıştı kaltak.
Ben uzanıp dinlenmeye başladım. Sebahat içeri gitti ve elinde bal
kavanozuyla döndü. ”Şimdi sana biraz güç takviyesi yapıcaz, ayaklarımdan
biraz bal ye ve gücün yerine gelsin kalksın yine sikin” dedi.
Ayaklarına bal döktü ve parmaklarını dudaklarıma sürmeye başladı. Fazla
direnemedim ve ballı ayaklarını yarım saat yedim bitirdim. Sikim şaha
kalkmıştı tekrar. Kucağıma oturdu ve amına soktu sikimi. Kucağımda
zıplamaya başladı. Zevkten titriyor, doymak nedir bilmiyordu.
Memelerinden birini de ağzıma vermiş çığlık çığlığa zıplıyordu
kucağımda. İkimizde kudurmuştuk. ”Azgın yosmam kuruttun beni” diye
inleye inleye boşaldım. O da orgazmın doruklarında uçtu ve kucağıma
yığıldı. Biraz dinlendim. Ve giyinip bir daha . buluşmak üzere
sözleşip ordan ayrıldım. Eve dönerken yorgunluktan bacaklarım
tutmuyordu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder